Hasan-ı Basri Hazretleri; ”İman nedir?” sorusunu “Sabır ve hoşgörüdür.”(es-Semâha) diye cevaplıyor. Sabrı da; “Allah’a karşı isyan hususunda sabırlı olmak, O’nun emirlerini yerine getirmede hoş görülü davranmak” şeklinde açıklıyor. Ne kadar manidar bir ifade… Bu büyük Allah dostunun ifadesine göre; insanın iman sahibi olabilmesi için sabırlı ve hoş görülü olması gerekiyor. Gerçekten düşünen bir insan için bundan daha güzel bir ifade bulunamaz. Derin deryaların dibinde ki inci taneleri gibi…
Dikkat ederseniz insanın dışında hiçbir varlıkta iman, sabır ve hoşgörü denen unsur yoktur. Böyle bir mükellefiyet yoktur. Bu insana ve insan olmaya mahsus bir hususiyettir. Başka varlıklara değil. Sabır ve hoş görü; iman sahibi insana mahsus olduğuna göre, insanın bu özelliklere sahip olması gerekiyor. Şayet insan bu özelliklere sahip değilse, orada durup bir düşünmesi ve kendi kendisini sorgulaması gerekir:
Acaba ben neyim? Neredeyim ve hangi haldeyim?
Hazreti Allah’ın insana yüklediği görevler karşısında ben nerede duruyorum? O’na karşı isyanda mıyım, gufranda mıyım, yoksa ihsanda mıyım?
Eğer isyanda ise, sabır ve dolayısıyla imanlı insan olma noktasında sorgulanacak durumdadır. Çünkü isyan, sabrı ve hoş görüyü devre dışı bırakmış oluyor. Ve o zaman da iman konusunda zâfiyete düşülmüş oluyor.
Ama insan; isyanda değil, ihsanda ise; işte o zaman iman, sabır ve hoş görü noktasında olduğunu gösterir.
İman bir mükellefiyettir. Mükellefiyet ise beraberinde mesuliyeti getirir. Mükellefiyet ve mesuliyet ise Allah’ın yasaklarına karşı sabrı ve O’nun emirlerine karşı hoşgörüyü ifade eder. Yani O’na iman etmenin gereğini ve mesuliyetini…
Evet, iman var mı; olmayan ne var? İman yok mu, olan ne var? İman insanın varlık sebebidir ve hayattır. Hayatın canıdır. Sabır ise; hayatın zemini. Bu ikisi olmadan insan ve hayat olmaz.
Yüce Allah Müberra Kitabımız Kur’an-ı Kerim’de;” Andolsun zamana ki, insan gerçekten ziyan içindedir. Ancak, iman edip de sâlih ameller işleyenler, birbirlerine hakkı tavsiye edenler, birbirlerine sabrı tavsiye edenler başka (Onlar ziyanda değillerdir).” buyuruyor. (Asr Suresi)
Ne kadar güzel!
İnanın Kuran-ı Kerim’in bütün ayetleri kaybolsa ki; kaybolmaz, Allah’ın vaadi var. Bir insana, yolunu ve Allah’ını bulabilmek için bu sure yeterlidir.