İNANÇ VE GÜVEN
Reklam
Reklam
Reklam
Reklam
Abdullah Uğur

Abdullah Uğur

DÜŞÜNCE NOTLARI

İNANÇ VE GÜVEN

15 Şubat 2016 - 14:39

 

İnsan inancı ile yaşar ve güven duygusu ile hayata bağlanır. İnsan inancını kaybederse, niçin yaşadığının anlamını da kaybeder. Hayatın mânâsı kalmaz. Güveni yıkılınca da yaşama arzusunu ve iştiyakını kaybeder. Yıkılır. Boş ve bomboş kalır. Ne yapacağını bilemez bir hale düşer. Şaşırır. Bocalar. O kadar zavallılaşır ki; görenler de hayret ederler ve çok acırlar.

İnanç ve güven; bu itibarla bir insan ve hayatı için olmazsa olmazıdır. İnsan varsa inanç olacaktır. Ve o insanda hayata tutunma ve yaşama arzusu varsa, mutlaka güven duygusunun da olması şarttır. İnanç ve güven olmadan insan ve insan hayatı olmaz. Olursa yavşan otu gibi olur.

Toplum hayatında bu iki unsur, vazgeçilemeyen iki yaşama iksiridir.

Toplumlara ruh veren, hayata tat ve mânâ katan inançtır. Var olma ve yaşama duygusunu kuvvetlendiren de güven duygusudur. Bunlar olursa toplumda huzur olur. Birlik-dirlik duygusu dorukta olur. İnsanlar böyle toplumlarda kelebekler gibidirler. Her günleri bahardır; kış olsa da… Her anları saadetlerle doludur; büyük acıları ve hüzünleri olsa da… Hayatları varlık içerisinde geçer; yoksul olsalar da… Karınları toktur; aç olsalar da… Beraberdirler; ayrılıklar olsa da... Üzülmezler; kederle dolu olsalar da… Sağlık içerisindedirler; hasta olsalar da… Kısaca, hiçbir şeyleri olmasa da mutludurlar. Çünkü inançları var. İman sahibi oldukları için ümitsiz değillerdir. İman var mı olmayan ne var? İman yok mu; olan ne var? İman ettiklerinin Yâr ve Yardımcıları olduğuna sonsuz bir itimatları vardır. Ve böyle olduğu için, her an O’nun kendileriyle beraber olduğuna imanları tamdır. Beraber yaşadıkları insanların da “güven ehli” olduklarını bildikleri için, hiçbir zaman karamsarlığa düşmezler. Hiçbir hususta arkaları çekmez. Çünkü toplum “güven ehli” ile kaimdir. Ve imanla, hayata taptaze duygularla bağlıdırlar.

Bu itibarla deriz ki; bir insanın ve bir tolumun varlık sebebi, yaşama arzusu ve var olma duygusu, inançla ve güvenle mümkündür. İnanç ve güven olan insanlarda ve toplumlarda, gelecekle ilgili bir endişe olmaz. Mal, can ve namus güvenliği hususunda asla bir kaygı yoktur. Olamazda…

Bir toplumda inanç ve güven olursa; orada huzur rayihası tüter. İnanç ve güven olmazsa; orada da kötü kokular yayılır. Rahatsız edici boyutlara ulaşır. İnanç ve güven varsa, insan ve toplum var! Yoksa, insan da yok, toplum da!

Bu yazı 15334 defa okunmuştur .

Son Yazılar