Ülkemizin ve milletimizin düşmanları bütün cephelerden topyekûn bir saldırıya geçtiler. Tabi terör olayları insanımız üzerinde menfi bir tesir bırakıyor. Milletimizi yeis ve karamsarlığa düşürmeye çalışmaktalar. Hedefleri zaten milleti ümitsizliğe düşürmek…
Her zaman söyledik ve yazdık; bu kavga yeni başlamadı. Ne zaman Kutalmışoğlu Süleyman Şah 1072 yılında İznik’te Anadolu Türk Devletini kurdu, o gün bu gün bu kavga devam ediyor. Kıyamete kadar da devam eder. Hiç kimse bugünden yarına bu kavganın biteceğini sanmasın. Tarih içerisinde toplayıp üzerimize saldıkları haçlı seferlerini, bu gün Kürtleri ad ederek devam ettiriyorlar. Hepsi bu… Ne yazık ki; Kürtler Ehl-i Salip’in oyununa gelmişlerdir. Müslüman olan ve bin yıldır bu topraklarda kader birliği yaptıkları ve kız alıp kız verdikleri Türklere düşman olmuşlardır. Milletimizi ve devletimizi bir bakıma çaresiz bırakan ve acze düşmüş gibi gösteren taraf da burasıdır.
Eğer milletimizin birliğine, dirliğine ve ülkenin bütünlüğüne yönelen düşmanlık, bin yıldır kanı kanımıza canı canımıza karışan Kürtlerden değil de başka bir milletten gelse idi; bu kadar üzülmezdik ve bu kadar kayıp vermezdik. Ne yapılacaksa yapılırdı…
Ama ne olursa olsun; düşmanın oyununa gelmemek lâzım. Her türlü farklılığı bir kenara bırakıp, milletimizin ve devletimizin bekâsı için bir araya gelmek ve o şekilde durmak gerekiyor. Zaafa düşmenin anlamı yok. Bu millet ne büyük ihanetler ve düşmanlıklar görmüştür. Hepsini de Allah’ın yardımı ile defetmiştir. Amerikalı, İngiliz, Fransız, İsrail, Rusya ve diğerleri; Kürdü ancak Türk’e düşmanlık yaptığı müddetçe severler. Veya sever görünürler. Ama sevmezler. Fakat Türk milleti Kürtleri bin yıldır karşılıksız sevmiştir ve sevmeye de devam edecektir. Bize giran gelen, Kürtlerin toplu halde bu olaylara karşı bir tavır koyamayışıdır. Onlara analarının açmadığı kucağı, Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan açmasına rağmen, maalesef beklediğimiz toplu tepki gösterilmemiştir.
PKK’ya karşı olabildiğince sessiz kalarak, onların kanlı eylemlerini seyretmekle yetinmişlerdir. Neden acaba? Kürtler aynı şeylerle karşılaşmış olsalardı, Türk milleti bunu yapar mı idi? Allah aşkına, vicdanlarınıza bir sorun bakalım! Sadece Kürt olduğu için bu ülkede hiçbir Kürt öldürülmemiştir. Ama sadece Türk olduğu için her gün en az üç-beş yavrumuz Ehl-i Salip’in intikam tugayı tarafından katledilmektedir.
Hangi duruma düşmüş olduğunuzu ve kime hizmet ettiğinizi hâlâ görmeyecekmisiniz?
Kime ne kadar uşaklık yaparsanız yapın; bu ülke ebedi Türk yurdudur… Çünkü bu yurt bize Peygamberimizin (s.a.v emanetidir. O’nun mübarek işaretleri üzerine biz buraya geldik. O’na (s.a.v) bu millet ihanet etmez ve bu yurdu da asla kimseye vermez. Ankara’da kalbimize ateş düştü. Acılarımız ne kadar büyük olursa olsun; gün beraber olma günüdür. Metin olma ve cesur olma günüdür vesselam!