İstanbul için: Yedi tepe üzerine kurulu, yedi iklimi olan bir şehridir, derler.Doğaldır ki; yedi tepe üzere kurulu, yedi iklimi olan bir kentin insanı da yedi yüzlü olur. Yelpazesi geniş mi geniştir. Yelpaze açıklığı 180 derece ile tanımlansa da bu İstanbul için geçerli değildir. İstanbul’un insan yelpazesi 180 dereceyi ikiye katlar adeta…
Sultanbeyli Müftülüğüne bağlı Karanfil Camisi var… Müzeyyen bir cami. Çinileri bir hoşça ve itina ile döşenmiş. Kütahya Saten Çini imzasını taşıyor sanırım. Gurur duydum… Gözü yormuyor…
Bir Akşam Namazını eda edip usul usul evin yolunu tuttum. Bodrum katta bir iş yeri. Düz ayak… Pencerelerinden içerisi çok rahat görülüyor. Bir adam; orta kilolu orta yaş üzeri bir adam. Ayakta kıble tarafına dönmüş ve elleri dua eder biçimde… Gayri ihtiyari iş yerinde namazını eda eden biri diye düşündüm… Baktım seccade yok. Pek fazla da rahatsız edip konsantrasyonunu bozmak istemedim…
Alışılmışın dışında… Hem seccade yok hem namaz pozisyonu parçası dua vaziyetinde; ayakta…
İnsanın içine bir kurt düşmesin; merak en etkili sevki tabiidir.
Ertesi günü firmanın o hengame kale kapısı gibi olan demir kapısını çaldım. Hiç ummadığım bir tarzda hanım hanım biri karşıladı.
-Buyurun nasıl yardımcı olabilirim?
Şaşkınlığı atamadan; ”Siz yardımcı olamazsınız… Bir yetkili arıyorum. Erkek. Akşam saat 19.10’da gördüm onu.
Sekreteryayı yürüten Hanım adı Hüseyin olan bir beyefendiye ulaştırdı.
Meramımızı anlattık. Cevap netti…
-Arkadaşım o beyefendi bizim patronumuz. Mustafa Bey…O, her gün dua ile işyerini bizzat kendisi açar… Gün boyu mesai biter gün sonunda tekrar tüm firmayı gözden geçirir ve duasını eder; işyerini bizzat o kapatır. Siz onun akşam üzeri kapanış duasına rast gelmişsiniz.
Bu olay da beni gururlandırdı.Sordum:
-Hüseyin Bey kaç senedir bu firmadasınız ? “-On beş…”
-Ne mutlu demek ki; 15 senedir hakkınızı teslim etmiş biri ile çalışıyorsun. Dua’yı hayat tarzı yapmış birisi demek ki… Malum C. Hak kitabı hakiminde ne buyuruyor:
- “Rabbiniz şöyle dedi: “Bana dua edin, duânıza cevap vereyim. Bana kulluk etmeyi kibirlerine yediremeyenler aşağılanmış bir hâlde cehenneme gireceklerdir.” Mü’min: 60
İşte Mustafa Bey işin sırrını çözmüş: duasını ediyor ve Rabbinden icabetini de alıyor…
İstanbul’un biz yüzü de bu olsa gerektir…