PASİF DİRENİŞ…

“Emirle yatılır ama emirle uyunmaz” derler… Emredilenler yatarlar ama sadece gözlerini yumarlarmış…
-Mirim yine zülfü yare dokunacaksın sanırım. İstersen hiç yazma… Zaten sosyal ve siyasi yazılarda becerin zayıf. İsabetli olsa da kimseye yaranma şansın yok. Sen de cennetten cehennemden bahset bak işine… Umut dağıt… Hilali dolunay göster…
-Kahya Efendi haklısın. Ancak bal demekle ağız tatlanmıyor. Bakıyorum aylardan beri ihracat rekor üstüne rekor kırıyor. Büyüme sayıları hiç de eksilerde değil. Ama çarşı pazar yanıyor; zorunlu güncel masraflar;elektrik, su, doğalgaz, petrol fiyatları tavan yapmış. Evrak göstermeden trafik cezaları… 
-Mirim atma… Evrak göstermeden trafik cezası…
-Vallahi ben ödedim 514.00 Tl. Fenni muayeneye gittim “Borcun var” dediler… Gittim yatırdım. İhbarname yok… Maliye “Biz anlamayız ,” deyip kestirip atıverdi…Bir çarpıklık var ama anlamadık gitti… Halin benzeşen şartlarını şöyle tarihi bir karıştırdım 2.Viyana Kuşatmasına benzer şeyler buldum. 
Kudretli veziriazam Kara Mustafa Paşa diğer vezir ve komutanlarla ters düşer… Emir emirdir Viyana kuşatılacak. Diğerleri sinsice pasif direnişe geçerler. Veziriazamın stratejisi diğer vezir ve komutanların hayallerine tuz biber ekmiştir. Onlar da işin ucundan tutarlar ve Kırım Hanlığı tutması gereken köprülerden 100.000 Leh destek ordusunun geçmesini seyretmiş. Al sana pasif direniş bu işte…
Adam iki sene evvel 2. Köprüden geçmeye başlamış. Cezalar yeni geliyor. Sen ben o; 160.000 Tl ye yükselmiş ceza. Bir tebligat “Cezayı ve gecikmeyi yatır.” Sanırım devlet görevlileri ortalık karışsın diye mevcut iktidarla vatandaş karşı karşıya gelsin diye yapsalar yeridir… Al sana pasif direniş örneği…
Ancak şunu anladım ki; sandık çoğunluğu bazen Türkiye çoğunluğunu temsil etmiyor… Sanırım seçimlerde sayısal çoğunluğu kaybeden; çiftçi, esnaf, tüccar, sanayici ve sermayedar bir iştahsızlık bir güvensizlik peydah edip üretmekten, çalışmaktan vazgeçip pasif direniş yapıyorlar…
-Mirim tespitin doğru… Doğru da kendisini damdan aşağıya atan köleye benziyor iş. Kölenin biri kendisini damdan aşağı atmış. Tabi ki kol bacak kırılmış. Kadı efendi olayı tahkik ettirmiş. Sormuş Köleye:
-Seni birisi mi damdan aşağıya attı? “Hayır kimse atmadı.”
-Peki başın mı döndü, gözün mü karardı? “Hayır.”
-Peki neden düştün?” Düşmedim… Kendim bilerek atladım. Çalışmaktan bıktım da ağanın başına dert olayım diye atladım.”
-Kahya Efendi tamam. Zannımca yoruma gerek yok. Herkes ne anlaması gerekiyorsa anlamıştır…