Şu insanoğlunun temel değerlerindendir; savunma, barınma, üreme, sahip olma, siyaset ve din. Diğerleri varsa da size bırakıyorum.
Bu değerler,kah birbiri ile çakışır,kah çatışırlar. Yalnız şu var ki; din hepsi ile çatışmaya açık olabilir. Zira üst beyin muhatabı konularda ilahi ilkeler vardır… Bu ilahi illeler; insanın keyfiliğine, hoyratlığına daima ket vururlar.
İşte bu hareket noktasına dikkat ederseniz : İlahi ilkelerde, kişi veya toplum hukuku, adalet öne geçerken ; nefsani edalarda, daima ilahi ilkeler ötelenmiş ve perde arkasına itilivermiştir. Tarih, bunların örnekleriyle doludur; hem de İslam toplumlarında.
-Mirim, sen; “yani siyasetle din çatıştığı zaman siyaset mi kazanıyor” diyorsun?
-Evet maalesef öyle…
-Peki bu değerlendirme Kudüs olayına gönderme mi?
-Kahya Efendi sen ne sayarsan; bak şöyle:
1500’lü yıllarda Kudüs Bölgesi kimin hükmü altında idi?
-Tabi ki; Memlükilerin. Yani Mısırlıların. Türk kökenli Müslümanların.
-Peki Ridaniye Savaşı 1517’de Kahire civarında Yavuz Sultan Selim’le Toman Bey arasında yapıldı. Galibi Osmanlılar oldu ve savaş neticesinde de şu başarılar sağlandı: “Memlük Devleti yıkıldı. Suriye, Filistin ve Mısır, Osmanlı topraklarına katıldı. Doğu Akdeniz Osmanlı hakimiyetine girdi. Kutsal Topraklar (Mekke ve Medine) Osmanlı hakimiyetine girdi. Kutsal emanetler ve Mekke ile Medine'nin anahtarları Yavuz'a yollandı. Halifelik makamı Osmanlılara geçti.Memlük hazinesi, İstanbul'a getirildi. Kıbrıs adasını ellerinde bulunduran Venedikliler, Osmanlı'ya vergi ödemek zorunda kaldı. Baharat yolu Osmanlıların eline geçti.”
-Şimdi soralım; “Aynı dinden olan, bir ümmet fikrinde birleşmesi gereken bu insanları çatıştıran din midir? Yoksa siyaset midir?”
Keza hepsi,- bırakın insanlığı- üstelik sahabelik derecesine ermişler bir yana , Rasulüllah Efendimizle diz dize oturmuş, göz göze bakmış iki kişi; Hz. Ali ve Hz. Muaviye… Peşinden de 70.000 kişilik İslam toplumunu çatışmaya götüren din midir? Yoksa siyaset midir? Siyasi nefsani hırsları mıdır?
Keza eylemi ile değil; varlığı ile suçlu sayıp, boğdurduğumuz Şehzade Mustafa ve Baba Kanuni arasında ki ihtilafın kaynağı siyaset midir? Yoksa din midir?
-Mirim anladım demek ki bir coğrafyanın kontrolünde din değil siyaset geçerli. Gücün yetiyorsa haklısın. Akif merhum ne güzel söylemiş:
Sâhipsiz olan memleketin batması haktır; Sen sâhip olursan bu vatan batmayacaktır.