Geçen akşam, genç kuşakların eğitiminde fevkalade önemsediğim Mukaddes Kitabımızın 31'inci suresinde, Hz. Lokman (as)'ın çocuğuna, 13'üncü ayeti ile başlayan nasihatlerinin meal ve kısa tefsirini, anne ve babalarının da hazır bulunduğu evimizde torunlarımız sırayla tane tane okudular.
Sizler bilirsiniz, ancak ben kısa kısa, büyük merhamet ve şefkat timsali Hz. Lokman (as)'ın çocuğuna söylediklerini burada aktarmaya çalışayım.
Der ki Hz. Lokman:
"Yavrucuğum! Allah'a eş koşma! doğrusu şirk, büyük bir zulümdür.
Allah, insana ana-babasına iyi davranmasını tevsiye etmiştir. İşte onun için önce Allah'a sonra da ana-babana şükret.
Eğer onlar seni, hakkında bilgin olmayan bir şeyi körü körüne Allah'a ortak koşman için zorlarlarsa, onlara itaat etme. Kendileriyle dünyada iyi geçin. Allah'a yönelenlerin yoluna uy.
Yavrucuğum! Yaptığın iyilik veya kötülük hardal tanesi ağırlığında bile olsa ve bu, bir kayanın içinde ya da göklerde veyahut yerin derinliklerinde bulunsa, yine de Allah onu senin karşına getirir.
Yavrucuğum! Namazı kıl, insanlara iyiliği emret, onları kötülükten vazgeçirmeye çalış, bu uğurda başına gelebilecek sıkıntı, baskı ve zorluklara sabret.
Küçümseyerek insanlardan yüz çevirme ve yeryüzünde böbürlenerek yürüme. Zira Allah, kendini beğenmiş övünüp duran kimseleri asla sevmez.
Yürüyüşünde tabii ol, konuşmalarında sesini asla yükseltme."
Bir eğitimci olarak söylüyorum. Bu nasihatte dile getirilen tavsiyelere -hayır aslında emirlere- sadece torunlarımızın değil; annelerinin babalarının, hatta biz ebeveynlerin ihtiyacı var. Sık sık tekrarlayıp unutmamak ve bu tavsiyeleri bir hayat tarzı haline getirmek hepimiz için elzemdir, zarurettir.
YORUMLAR