Sevincimizi ve üzüntümüzü birlikte paylaşan toplumlardanız. Buda atalarımızın bize bıraktığı en büyük miraslardandır. Hoşgörü ve saygı konusunda bırakılan mirasları kullanmakta biraz zorluk çekiyoruz galiba. Tabi bunu herkes için söylemek mümkün de değil.
Düğünlerde davet edilir bütün akraba eş dost ve tanıdıklar, gelenlerle gelmeyenler veya işi çıkanlar derken kalabalık olur düğün yerleri. Bu düğün için davet gelmiş, davete icabet etmek gerekir. Yaz aylarında ise birçok düğün nişan sünnet eğlenceleri şehir içinde evlerde sokaklarda yapılmaktadır. Bu birazda ekonomik durumdan kaynaklanmaktadır. Yoktur belki başka çaresi.
Genellikle Cuma Günleri Hasan paşa camisinde namazı dışarıda kılanlar duymuşlardır, ……Şişeler… Ringo ringo şişler… çamura mı düştün, bedensiz …. İçtin dümensiz … insanı oynatacak oyun havaları almış başını gidiyor. Tam Cuma vaktinde Hoca hutbede vaaz veriyor, Köprünün başında bulunan aşevinden avaz avaz müzik sesleri geliyor. İnsan içinden biraz kızıyor ama yapacak bir şey yok. Namaza duruyorsun. Müzik sesleri çok geldiğinden namaz da sure okurken zorlanıyorsun.
Nerede yaşıyoruz? Burası neresi? Bu kuruluşu yönetenler ve aşevinde görevli olanlar nerde, değer mi üç kuruş para kazanacağız derken caminin karşısında tam Cuma vaktinde avaz avaz müzik bağırtmaya… Amaç Ne? Anlamak mümkün değil. Normal namaz vakitlerinde dışarıda namaz kılınmıyor ses içeriye tam gitmeyebilir, tamam onu anladık… Bu kadarda olmaz….
Cuma vaktinde bangır bangır müzik çalan, para kazanan müzik gurubu, aşaevini kiraya verdiğin için kira geliri elde eden mekan sahibi… Cuma vaktinde ticaret yapılıyor. Herkes memnun …. Rahatsız olanlar Namaz kılanlar… Caminin yerini değiştiremezsin ama çalgının yerini değiştirebilirsin.