Eskiden adalet işlerine kadılar bakardı. Kadılık kolay meslek değildi. Ama kadının yakından tanıdığı olmazmıydı? Tabiî ki olurdu eşi dostu arkadaşları ve arkadaş gibi görünenleri ( ‘’saman altından su yürütenler’’)…..
Bir gün Kadı atanmış kasabaya, kasabanın ileri gelenleri toplanmış etrafına hoş beş derken tanış olmuşmuşlar kısa zamanda..
İyi niyetli adaletli kadı görevini fevkalade dürüst bir şekilde başarıdan başarıya koşturmuş. Sevenlerini etrafında çoğalmış, hatta kadılık görevini mükemmel bir biçimde yapmaya haklının yanında haksızın karşısında dirayetli durunca, arkadaş gibi görünenler saman altından su yürütenlerin hoşuna gitmemiş kadının yaptığı güzel işler, Onlar arka planda kalmışlar hani önceden aracılık ediyorlardı ya,…öyle görünüyorlardı ya…
İşin aslı öyle değil, kadı aracıya hiç kimseye eyvallah etmeden açmış kapıları ardına kadar. İleri gelenler halkın gözünde ileri gelen değil geri gidenler gibi görünmüşler….. İleri gelenler istememişler kadıyı, göndermek istemişler kasabadan ve en sonunda göndermişler kadı gitmiş başka yere devam etmiş görevine….
Yeni bir kadı gelecek adaletin başına… herkesi sardı bir merak…İyi mi olacak yoksa kötümü.. Papatya çiçeğinin yapraklarını koparmaya başladık, iyi mi? Kötü mü? . iyi mi? Kötü mü? iyi mi? Kötü mü? …. Giden gitti halk için giden önemli…..Gelecek olan kadı , gelecekte belli olacak..Meraklanmayın gelecek birgün gelecek!!!!!