Abdülhakîm Aɾvâsî 1860 Van Başkale de doğmuş ve ömrünü din dersleri eğitimine adamış, bir çok cami de görevler yapmış, kendine ait özel medresede çok sayıda talebeler yetiştirmiştir.
Yetiştirdiği talebeler arsında Necip Fazıl Kısakürek'te bulunmaktadır.
1943 yılında Ankara'da vefat eden Arvasi değerli Türk İslam Alimidir.
Arvasi'ye ait bazı sözleri faydalanmamız için aktarıyorum .
İslam dini, Allahü teâlânın, Cebrail ismindeki melek vasıtası ile, sevgili Peygamberimiz Muhammed aleyhisselama gönderdiği, insanların, dünyada ve ahirette rahat ve mesud olmalarını sağlayan, usul ve kaidelerdir.
İyilik ticaret değildir. Allah Teala için yapılır ve unutulur.
Namaz, Namaz Namaz, nerede ve ne şart altında olursa olsun mutlaka namazınızı kılın.
Temiz ve yeni elbise giyiniz. Gittiğiniz yerlerde, ahlakınızla, sözlerinizle, İslamın vekarını, kıymetini gösterdiğiniz gibi, giyiminizle de saygı ve ilgi toplayınız.
Bütün üstünlükler, faydalı şeyler, İslamiyetin içindedir. Eski dinlerin görünür görünmez bütün iyiliklerini, İslamiyet, kendinde toplamıştır. Bütün saadetler, muvaffakiyetler ondadır.
İslam dini yanılmayan, şaşırmayan, akılların kabul edeceği esaslardan ve ahlaktan ibarettir. Yaradılışında kusursuz olanlar onu reddetmez ve nefret etmez, İslamiyetin içinde hiçbir zarar yoktur. İslamiyetin dışında hiçbir menfaat yoktur ve olamazda .
Son zamanlarda, tekkeler cahillerin eline düştü.
Dinden, imandan haberi olmayanlara şeyh denildi.
Din düşmanları da, bu şeyhlerin sözlerini, ele alarak dine hurafeler karışmıştır .
Halbuki bozuk tarikatçıların sözlerini, işlerini din sanmak, bunları tasavvuf büyükleri ile karıştırmak, çok yanlıştır.
Dini bilmemek, anlamamaktır. Dinde söz sahibi olmak için, Ehl-i sünnet âlimlerini tanımak, o büyüklerin kitablarını okuyup, iyi anlayabilmek ve bildiğini yapmak lazımdır. Böyle bir âlim bulunmazsa, din düşmanları, meydanı boş bulup, din adamı şekline girer. Vaazları ile, kitapları ile, gençlerin imanını çalarak millet ve memleketi felakete götürürler.
Hak teâlânın hakimliğini tanıdığınız, emaneti ve emniyeti bozmayarak çalıştığınız zaman, birbirinizi ne kadar sevecek, birbirinize ne kadar bağlı kardeşler olacaksınız.
Sizin o kardeşliğinizden Allah'ın merhameti neler yaratacaktır. Kavuştuğunuz her nimet, hep Hakk'a imanın hasıl ettiği kardeşliğin neticesi ve Allahü teâlânın merhamet ve ihsanıdır. Gördüğünüz her musibet ve felaket de; hep kızgınlığın, nefretin ve düşmanlığın neticesidir. Bunlar ise hakkı tanımamanın, zulüm ve haksızlık etmenin cezasıdır.
Cemiyetteki ruh hastalıklarının sebebi, imân eksikliğidir.
YORUMLAR