Eskisinden daha zor artık, toplumu ikna etmek.
İnsanlar gündemi sizin kadar takip ediyor ve biliyor, bu nedenle de yapmacık tavırlı olanları dışlayıveriyor .
Seçimden seçime, ağam, paşam diye sırt sıvazlama dönemi sona erdi . Önce samimi olacaksınız, daha sonra da insanların güvenini ve taktirini kazanacaksınız .
Bulunduğunuz makam, sizinle değerleniyorsa hatta şerefleniyorsa, sizin katkınız, çalışmalarınızın semeresinin karşılığı demektir .
Aksi durumda, siz o makamda şeref buluyorsanız başaramıyorsunuz ve kerhen orada tutunuyorsunuz demektir.
Kendi adınıza duruşunuz, ve etkiniz olmalı, topluma girdiğinizde, makamdan daha kıymetli olmalısınız .
Bu durumda makamınız değişse dahi, halkın nazarında yeriniz değişmez .
Gönüllerin başkanı, gönüllerin adamı olduğunu iddia etmek yada olabilmek. Her seçimde tüm adayların sloğanı bu değilmidir .Kahvehanelere seçim çalışmaları için siz girmeden önce, sevginiz, hatırınız, insanlığınız, liderliğiniz, vefanız ve iş bitirici tavırlarınız girmelidir.
O sıfatlar sizin baş köşede yer edinmenizi sağlar.
İnsanlar taraf olduklarını mimikleriyle, tavırlarıyla belli etmekten çekinebilir hatta korkadabilirler.
Ama o gözler ve gönül var ya, o gönül, işte yol olur, yol bulur, akar gelir size, işte ona kimse engel olamaz.
Var mı o gönüle giren, girebilen, bakın insanların ellerini sıkarken gözlerinin içine ne diyor, işte bunu sadece siz başkan adayları ve yakın çalışma arkadaşları görebiliyor ve dahi vatandaş olarak bizler biliyoruz .
Gerisi padişahım çok yaşa, şak. şak. şak...
YORUMLAR