ZARAR VERMEK
Reklam
Reklam
Reklam
Reklam
Osman Ecevit

Osman Ecevit

SÖZÜN ÖZÜ

ZARAR VERMEK

20 Haziran 2016 - 14:19

         

Ayların Sultanı, Ramazan ayı içinde bulunuyoruz ve dinimizin gereği bu ayda, kötülüklerden, kötü davranışlardan, kötü sözlerden ırak olmamız gereği ortadadır. Allah şeytanı yarattı, ama şimdi iki ayaklı şeytanlar aramızda dolaşmakta ve yanlış sözleri ile insanların dini inançlarını sarsmakta ve dine fayda yerine zarar vermektedirler. Özellikle, tahmin ediyorum ki, bir şey bildiğini göstermek, öne çıkmak, kimilerine yaranmak için, aykırı birçok fikirleri ortaya koymaktadırlar. Dinle ilgili yorumlarda bulunacak bir konumda değilim. Bir bilim adamı olarak, diğer bilimlere saygı duyma gereği olarak, şunu ifade etmek isterim ki, önüne gelen herkes, ağzına geldiği gibi konuşamaz. Boğaz dokuz boğumdur ve dokuz kere düşünüp bir sefer söylemek gerekir. Elbette, demokratik bir ortamda herkes konuşma hakkına sahiptir, yalnız mütedeyyin insanların duygularını incitmeğe hiç kimsenin hakkı yoktur. Özellikle, adının önünde, Prof. Dr. Unvanı bulunanların, bu unvanın verdiği ağırlıkla ya susması veya konuşacaksa altın veya elmas değerinde fikirleri söylemesi gerekir. Bu cehalet nereden gelmektedir. Bu ülke ne çekti ise, kendini bir şey zanneden, okumuş cahillerden çekmiştir. Bunun yanında Medya’da ve özellikle televizyonlarda dini konuları bir şov programı şeklinde takdim ederek fetvalar verenlerin bu davranışları hiç de uygun değildir. Ayrıca, bunları astronomik paralarla yapmaları da, bu dine zarar veren en önemli hususlardan birisidir.

Bunun yanında yine medyatik birçok kişinin televizyonlara çıkarak, kendine has fikirleri anlatmağa çalıştığını görüyoruz. Karaman’daki taciz olayından sonra “Böyle vakalara ateistler taciz derler, fakat biz bunlara bademleme deriz ve Müslümanlıkta yeri vardır” sözünü bir muhterem nasıl söyleyebilir. Bunun Müslümanlıkta en büyük birkaç günah arasında olduğunu bilmek için çok büyük âlim olmağa gerek yoktur. Böyle bir sözü, yüzü kızarmadan nasıl söyleye bilir?  Bunun anlamak mümkün değildir. “Altı yaşındaki kızla evlenebileceğini” ifade eden zavallıya ne denilebilir ki? Tıbbi bakımdan bu durum bir hastalıktır ve adı da “Pedofili” dir. Öteden beri anlayamadığım bir husus şudur ki, bazı dini kesimlerin kadın üzerinden konuşmalarına anlam verememişimdir. Ülkemizde dini nikâha kimse karşı çıkmaz, ama kurulan ailenin ekonomik temellerinin sağlam olması ve özellikle de kadın haklarının korunması bakımından bunun kayda geçirilerek resmi nikâha ihtiyaç olduğu gereği şüphe götürmez bir gerçektir. Bir eşle hayatı idame ettirmek hangi dinin hangi farzına aykırıdır.Birden fazla kadınla evlenmek nereden gelmektedir. Hayatında hiçbir dini vecibeyi yerine getirmemiş birisinin sünnet diye bu yola başvurması ne kadar gerçekle bağdaşır. Magazin gazetelerinde gördüğümüz ve kimin elinin kimin cebinde olduğu belli olmadığı bir durumu yaşadığımız gerçektir. Bunun adı da seviyeli bir ilişki olarak isimlendirilmektedir. Yalnız, bunun dini kesimdeki kimilerinin “muta nikâhı” ile olan beraberliklerinden farkı var mıdır? Bu Allah’ı yaptığı kötü fiilde haşa kullanmak değil de, nedir? Böyle bir nikâhın nerede olduğunu birisi bana açıklarsa memnun olurum (dört mezhebe göre haramdır).Bu tamamen erkek egemenliğine göre dinin yorumlanmasından ileri gelmektedir.

Ben özellikle, rica ediyorum; gerek akademik kariyeri olanlar veya kendi kendini din bilgini olarak ortaya atanlar, lütfen az konuşunuz, çok okuduktan, düşündükten sonra konuşunuz.

Allah’tan bütün Müslümanları iki ayaklı şeytanlardan koruması dileği ile saygılarımı sunarım.

 

Bu yazı 11453 defa okunmuştur .

Son Yazılar