Hayatımızın bir parçası haline gelen sosyal medya, Google, Facebook, Twitter, WhatsApp, Tiktok vs. Bütün elektronik iletişim programları öyle derin bir etkiye sahip oldu ki, neredeyse vazgeçilmez bir ihtiyaç sayılıyor.
Bütün bu iletişim araçları aslında hayatımızı kolaylaştıran birer nimet. Ancak her nimet aslına uygun kullanılmalıdır. Aksi halde hayat kurtaran doktor bıçağı neşteri, öldürmek için kullanmak gibi bir yola düşebiliriz.
Gelinen noktada, akılların boğulduğu, gencinin kocasının ahlaki değerlerinin yerle bir edildiği bir ortam oluşmaya başladı.Genç kızlarımızın, delikanlılarımızın utanç duygularını yutan, pek çok insanımızı manen helak eden bir canavara dönüştü. Nice aileler dağıldı. Huzursuzluk, ahlaksızlık, edepsizlik yayılmaya başlayalı çok oldu. Yaşadığımız sosyal problemlerin önemli bir bölümünün baş nedeni artık sosyal medya oldu. Birçok adli vaka sosyal medya üzerinden gerçekleşiyor. Hırsızlık, dolandırıcılık, aldatma, rahatsız etme vs.
Söylemesi-yazması zor olsa da, işin ehemmiyeti bakımından acı bir örnek olarak duyduğum olay geldiğimiz noktayı gösteriyor; Bir genç kızımız, sosyal medyada gördüğü yakışıklı bir delikanlı ile bir uygulama üzerinden arkadaş oluyor. Aslında her ikisi de kendi isim ve resimlerini değil de daha cazip olduğunu düşündükleri başka isim ve resimler kullanıyorlar. Bir süre konuştuktan sonra buluşmaya karar veriyorlar. Belirledikleri parkta, belirledikleri işaretlerle buluşma saatinde karşılaşıyorlar. Evet. Buluşanlar baba ve kızı !.. Ne kadar acı ve can yakıcı.
Ama gelinen noktada bununla da yetinilmiyor maalesef. Artık gizleme gereği de duymadan, utanma hissi ve toplumsal duyarlılık-otokontrol kaybolduğundan, moda halinde, tüm ahlakı ve dini değerlerimiz ayaklar altına alınarak her türlü şeytani davranışlar hızla yayılıyor.
Bir annenin evladına sosyal medya nasihatlerini burada ifade edeyim;
“Evladım, arı gibi titiz ol, önce kendine sonra da başkalarına faydalı olacağın sayfaları seç.Temiz-pis demeden her şeyin üstüne konan, farkında olmadan hastalık taşıyan sinek gibi olma.İnternet büyük bir pazardır, hiçbir kimse malını bedava sunmaz, herkesin amaçladığı bir bedel vardır:Kimi ürünü karşılığında ahlâkı bozar.Kimi çarpık ve sapkın düşüncesini pazarlamak ister.Kimi şöhret peşindedir. Tabii iyi niyetle ıslah çabasında olanlar da vardır. Ürünleri iyice incelemeden sakın satın almayasın!
Evladım,Sakın her mesaj bağlantısını açma; çünkü bunların bir kısmı yıkıcı, bozucu, tuzak, büyük şer ve tahriptir.Dedikoduları yayma, haram olanları kopyala yapıştır yapma! Çünkü bunlar hem iyi hem kötü (sevap ve günah) konularda seninle alışveriş yapıyorlar; ürününü sunmadan önce iyi seç, müşteri sana danışmaz.
Evladım,Bağlanmadan veya katılmadan önce bunun Allah Teâlâ’yı razı edip etmeyeceğini düşün!Gözünle görmediğin kimsenin doğruluk ve dostluğuna güvenme!Yazılanlara bakarak insanlar hakkında hüküm verme! Çünkü bu yazıp-çizenlerin bir kısmı dublaj yapar, ahlâkları sahte güzellikle örtülüdür, sözleri çekicidir, yüzlerinde maske vardır, doğru görüntüsü vererek yalan söylerler!Nice din adamı vardır ki, sefihlerin önde gidenidir. Nice güzel görünen vardır ki, çirkinlerin başı çekenidir. Nice cömertlik taslayan vardır ki, cimriliğin örneğidir. Aralarında aslan postuna bürünmüş korkaklar vardır. Bunlardan seni Allah’ın rahmeti korusun!
Yavrucuğum,Takma ad (kod adı) kullananlara güvenme; çünkü onlar kendilerine güvenmiyorlar. Sen de takma ad kullanma; Allah açığı da gizliyi de bilir.Seni yaralayanı sen de yaralama; çünkü sen kendini temsil ediyorsun, o da kendini. Sen ahlâkını temsil ediyorsun o da kendi ahlâkını. Her kap içindekini sızdırır.Yazacağın şeyi dikkatle ayıkla; çünkü onu sen yazarken melekler de yazıyor, hepsinin üzerinde Allah Teâlâ denetliyor ve hesaba çekiyor.
Yavrucuğum,Bu korkunç internet deryasında senin için en fazla endişe duyduğum şey haram, günah ve sapkınlık içeren görüntüleri seyretmendir. Bu haramları aştığında internetten, kendine, toplumuna hizmet bakımından yararlan, dinini yaymaya çalış. Eğer kendini haramlar çamuruna dalmış bulursan internet dünyasından, yırtıcı sırtlandan kaçar gibi kaç; çünkü orada kalmak, ileride cehennemde kalmaktır, Rabbine karşı durmaktır.Şeytanın en önemli giriş kapıları şehvet ve gaflettir; bunlar ise internetin dayandığı iki sütundur. Şunu bil ki, bu şey seni gaflete sürüklemek için değil, hizmet ve meşru konularda faydalanmak için yaratılmıştır; o seni kullanmasın, sen onu kullan, onunla yapıcı ol, onun seni yıkmasına meydan verme! Onu aleyhine değil, lehine delil kıl. Allah seni korusun
.”Av. Ramazan ATEŞ – Akşehir Eğitime Destek Platformu Başkanı
YORUMLAR