Önceki yazılarımızdan “Nasıl önleyeceğiz bu kadına şiddeti “ başlıklı yazımızda,kadına şiddet sebebiyle dağılan aile ve yuvalardan bahsettik.Bu arada dağılan ailelerdeki çocukların durumunun başka bir yazının konusu olduğunu belirterek şöyle demiştik;”Bu arada kadına şiddet ve öldürme olaylarında o ailelerin çocukları ayrı bir problem.Ruh halleri allak –bullak olan çocuklar büyüdüklerinde şiddete hazır, şiddete meyilli insanlar olarak topluma karışıyorlar, karışacaklar.Anne ölmüş,baba hapiste ,aile dağılmış,çocuklar sağda-solda perişan”.
Evet, aile içi; kavga,küfürleşme,hakaret, yaralama ve ölümle sonuçlanan kadına şiddet olaylarında, bunlara şahit olan çocukların psikolojisi alt-üst oluyor ve nefret içerisinde büyüyorlar .Özellikle annesi şiddete maruz kalan çocuklar ,büyüdüklerinde bilinç altlarında oluşan korku,kin ve nefretle; içine kapanık oluyorlar ya da şiddete eğilimli, psikolojik özürlü bireyler olarak topluma karışıyorlar.Dağılan ailelerin çocukları da genellikle sokakları mesken tutuyorlar, diğer sokak sakinlerine karışıyorlar.
Bu sokaklara düşen şiddet mağduru çocuklarımız;kap-kaç çetelerinin, uyuşturucu mafyasının,organ mafyasın, cinsel suç örgütlerinin ve TERÖR örgütlerinin hazır AVI oluyorlar.
Aile içi şiddette ; yapılan bir araştırmaya göre; kadına şiddet %87 dir.Kadınların %37 si fiziki şiddet yani darp ,yaralama ve öldürme,%53 ü sözlü şiddet( küfür,hakaret, korkutma ve aşağılayıcı sözler) görüyorlar.Bizzat çocuklara uygulanan şiddet olayları da epeyce yekün tutmaktadır.
Uzmanlara göre gittikçe artan aile içi şiddet olaylarının en temel sebepleri olarak;eğitim eksikliği,maddi sıkıntılar, alkol ve uyuşturucu bağımlılığı,psikolojik sebepler, kıskançlık ve aldatma,kültür farklılıkları, töre ve gelenekler sayılmaktadır.
Sebep ne olursa olsun bu aile içi şiddeti-kadına şiddeti ve çocuklara yapılan şiddeti önlemenin yollarını arayıp bulmalıyız.Aile ile ilgili bakanlığımız olmasına rağmen aile içi şiddet ve kadın öldürme olayları,boşanmalar tırmanma eğilimi göstermektedir.
Ailesinde küfür ve hakaretle büyüyen çocuklarımız; ağızları bozuk, hemen bütün konuşmaları küfür ve hakaret içerikli, sosyal etkinliklerden uzak büyüyorlar.Arkadaş edinseler bile onların da karakterlerini etkileyip bozuyorlar.
Yine bu ailede şiddet içinde büyüye çocuklarımız kin ,nefret ve korku ile büyüdüklerinden , evlenme ile ilgili kanaatleri sorulduğunda, ekseriyetle EVLENMEYİ DÜŞÜNMEDİKLERİ yönünde fikir beyan ettikleri görülmüştür.Evlenenler ise sağlıklı bir aile yapısı oluşturamıyorlar.Aile içi şiddetin kısır döngüsünü yaşıyorlar,kendi yaşadıkları gibi ya şiddetli geçimsizlik ve boşanma , ya da darp ve öldürme…
Annesi yaralanan veya öldürülen çocuklar babalarına ve hatta diğer erkeklere karşı kin ve nefret dolu olarak yaşıyorlar,yukarıda da belirttiğimiz gibi şiddete meyyal, potansiyel suçlu gurubunu oluşturuyorlar;hırsızlık, soygun, gasp, adam yaralama ve öldürme suçlarını işliyorlar.Uyuşturucu batağına düşüyorlar ve çeşitli mafyanın kurbanı oluyorlar.
Bu nedenlerle geleceğimiz olan çocuklarımızı; bu AİLE İÇİ ŞİDDETİ önlemek suretiyle kurtarmalıyız, kurtarmanın yollarını aramalıyız.