Bir önceki yazımızda küfürlü konuşmalardan bahsetmiş ve yazıya şöyle giriş yapmıştık.”Dilimiz ağzımız çok mu bozuldu ne?Herhalde biz büyükler düzgün konuşmuyoruz.küfür-kefir konuşuyoruz ki,çocuklarımız da bizden kopya, konuşmaları bozuk hem de ağızlarında bolca küfür. Üç cümlelerinden biri küfürlü cümle.Konuşmaları çok sığ,basit,argo içerikli, bozuk Türkçe cümleler.”
Bu girişte bahsettiğimiz” küfür “konusunu işlemiştik.bahsetmediğimiz,küfürle ilgili dikkat çekmemiz gereken diğer bir konu da internet- face bağımlılığı ve küfürlü paylaşımlar.Çocuklarımız- gençlerimiz; kendi aralarında, sokaklarda kullandıkları küfürleri maalesef face de de kullanıyorlar paylaşıyorlar.Gençlerimizi hem internet bağımlılığından,hem de bu küfür ve küfürlü paylaşımlardan uzak tutmanın yollarını arayıp bulmak gerekiyor.
Bu yazımızda “küfür” den başka esas bahsedeceğimiz ;bozulan ağzımız,bozuk Türkçe
Kelimeler ve “ARGO” diye bildiğimiz konuşma tarzı.Çocuklarımız anne yerine anişko, baba yerin babişko –Fatma yerine fatoş,Zeliha yerine zeloş,Melehat yerine meloş der oldular,umursamadık,düzeltmedik.Galiba tatlı gibi geldi, hoş gibi geldi,önemsemedik.
Arkasından yine diğer çocuklarımızın isimleri;Hatice oldu hatiş-Bedriye oldu bediş,Mahmut oldu maho,Hasan oldu haso, Mehmet oldu memo,aldırmadık devam edip gidiyor.
Daha da kötüsü gençlerimizin ağzı çok bozuk.artık “hayvan –eşek” hakaret kelimeleri ucuz kaldı “ulan hırbo”,” mal “diyorlar.Arkadaşlarının bir şeyi anlamamaları durumunda” ulan oğlum mal mısın sen?” diyorlar.Eskiden filimler de Sadri Alışık’ın “zıııııttt Erenköy”ü vardı onu çoktan aşmışız.”Ulan” ya da “lan” kelimesini çok kullanır oldılar.Birbirleriyle konuşmaya başlarken; “lan oğlum” ile başlayıp” lan oğlum geri zekalı” ile devam ediyorlar.
Kardeşim,dostum arkadaşım hitapları adeta unutuldu.-her ne kadar Amarikanvari “heyyy ! dostum “dense de,-arkadaş oldu “kanki” sevgili oldu “manita”.”Kanki manitanı al da gel, benim ki de gelecek,pastana de buluşuruz.” Diyenler var.
“Okulu kır” diyorlar.B akıyorsun kızlı erkekli guruplar ders saatlerinde “okulu kırmışlar” sokak aralarında ağızlarında sigara tüttürerek geziyorlar.Anne- babaların ne okulu kırdıklarından, ne de “kanki-manita” olduklarından haberi yok. Yok.Çoğunluk değilse de, göze batacak kadar , köşe başı tutanlar,sokak aralarında ,sigara içerek gezenler var.Bir defasında beş- altı liseli kız okulun karşısındaki sokak arasında “ ya –lı- ma-lı” konuşarak tüttürüyorlar,hepsinin ağzında sigara.”Hayrola kızlar; buraya kızlar kahvesi açıldı da binim mi haberim yok , Burası benim evimin yolu ben emekli öğretmenim, ayıp olmuyor mu? Deyince; Allah’tan özür dileyip sigaraları attılar.
Bu argo konuşmalar “ bu atarın kime,atar yapma ,ne bu atar-giderle devam edip giderken “anasını satayım- Allah çarpsın” la takviye ediliyor.Sohbetler edebi ve ilmi olmaktan uzak, samimi gibi görünse de samimiyetten uzak, genelde içi boş cümle ve konuşmalar.
Bunların haricinde yabancı dil- İngilizceye benzetilerek kullanılan kelime ve cümleler var.”herıld yani diyor gençlerimiz,” herhalde” yerine.Sen de gelecek misin –ya da sen de yapıyor musun diye soran arkadaşına “tabi oğlum herıld yani” diye cevap veriyor.”Valiyi “diyor “Vallahi” yerine.Hayrete düştüğü zaman aynı İngiliz , Amerikalı gibi “ooov may gat”
Diyor,” aman Allah’ım “ yerine.”Pardon”u çok kullanıyorlar,zaman zaman “yes sör “diyorlar.
Bu bozuk Türkçe yani “argo” konuşmaların hızla arttığı görülüyor.Bunda televizyonların epeyce etkisi olduğu malum.Özellikle öğrencileri konu eden dizilerde ki gençlerin konuşmaları gençlerimizi etkiliyor. Tabi internet-face de.Eskiden Kemal Sunalın argoları çocukların dilinde idi.Bu gün seyrettiği filmin kötü kelime ve cümleleri ertesi gün gençler arasında konuşulurdu.şimdi de diziler…
Evet değerli eğitimciler, başta anne ve babalar çocuklarımızın,gençlerimizin bu ağız bozukluklarını görmezden gelmeyelim,gümüz yettiğince düzeltmeye çalışalım. Sanal alemden ve kötü arkadaşlardan uzak durmalarını öğütleyelim. Kitap okumaya yönlendirelim.bu dil ve ağı bozukluğunda düşman faaliyetlerin varlığını unutmayalım.
Başka söze ne hacet. Çocuklarımızın-gençlerimizin iyi ahlaklı ,kültürlü ve düzgün konuşur olmalarını sağlamak için; aileler, eğitimciler, medya yani hepimiz elimizden geleni yapmalıyız. Unutmayalım gençlerimiz geleceğimizdir. Huzurlu ve mutlu günler dileklerimle.