Camilerimizde bulunan belli zaman aralıklarla otomatik koku püskürten sistemler, ne olduğu belirsiz parfüm gibi kokular püskürtüyor, cemaati rahatsız ediyor.Hatta alerjisi,astım-bronşiti olanları boğulacak hale getiriyor Memnuniyet sağlayacağı yerde memnuniyetsizlik oluşturuyor.
İmamlarımız ,cami görevlileri camilerimizi, mescitlerimizi temiz bulunduruyorlar,sıkça temizliyorlar,ama bazı camilerimizde, özellikle zemin ve bodrumda olan camilerimizde rutubet kokusu oluyor. Bu sadece temizlemekle giderilemiyor.İşte bu camilerimizdeki rutubet kokusunu gidermek ve temiz kokmasını sağlamak amacıyla, hemen her camide belli aralıklarla otomatik koku püskürtücüler kullanılıyor.Farklı-farklı kokular ;elma, çilekten tutunda değişik parfüm kokusu gibi kokular püskürtüyor.Samimi olduğum imam arkadaşlardan bazılarına söyledim “GÜL kokusu bulun ,alın ,nereden buluyorsunuz bu yabancı kaynaklı kokuları?”diye.Fakat herhalde bu kokuları üreten firma-firmalar sanki özellikle gül kokusu üretmiyor.Biliyorsunuz gül kokusu Peygamberimiz SAV in sembolüdür.İlahilerimizde “gül olanın aslı güldür, Muhammed’in SAV nesli güldür” diye dile getirilmiştir.Yani en güzel koku, tepki çekmeyecek koku GÜL kokusudur.Ben şimdiye kadar ne astım-bronşit hastası, ne de normal cemaatimizden herhangi bir rahatsız olan duymadım.
Buradan Diyanet İşleri Başkanlığımıza seslenmek istiyorum.Sadece Türkiye’de yüz binlerce cami var.Müftülüklerimiz ve cami görevlilerimiz bu kokuları rasgele piyasadan almak yerine;DİYANET adına kendi GÜL kokusu üretse ya da ürettirse, hem camilerimizde birlik olur, rasgele kokular alınmaz, hem de parası Diyanete kalır .Bu yapılamaz bir şey değil herhalde.Diyanet zaten takvim –kitaplar basıp dağıttırıyor.Bence bütün camilere gül kokusu ürettirip gönderebilir.Cemaatten de epeyce alanlar olur kanaatindeyim.
Diğer taraftan insanlarımız camilerimize ter-kir kokularıyla ve rasgele, cemaati rahatsız edecek kokularla gelmemelidir.Ayrıca çıplak ayakla camiye girmemeye özen göstermelidir.Mantar ve diğer hastalıklar açısından.Özellikle de soğan –sarımsak , sucuk,salam yiyerek de camiye gelinmemelidir.Çalışan kardeşlerimiz de yağlı- kirli iş elbiseleri ile camilere gelmekten kaçınmalıdırlar.Bazı insanlarımızda üzerlerine sinmiş ahır ve yemek kokuları ile camiye geliyorlar.Bunu çoğu cemaatimiz tiksintiyle karşılıyor ama söyleyemiyordur.Cemaati kötü kokularla rahatsız etmemek için temiz elbiselerle camilere gelinmelidir.
Bilinçli insanlarımız bu konularda dikkatli davranıyorlar. Diğerlerini,arkadaşlarımızı, dostlarımızı da uyarmak gerekir.
Hasılı cemaatimiz camilere temiz gelmeli, Diyanet İşleri Başkanlığımızda GÜL kokusu ürettirip müftülüklerimize ve camilerimize göndermeli,rasgele, cemaatin rahatsız olacağı kokuların kullanılmaması konusunda görevliler uyarılmalıdır. Saygılarımla.