Bir önceki yazımızda eğitimin önceliğine vurgu yaparak,eğitim-öğretim sisteminin “yerli ve milli” olmasını belirttik.Eğitim ;çocuklarımızı vatanımıza, bayrağımıza, dinimize,devletimize,milletimize bağlı hale getirmeli,öğrenim de bu uğurda gerekli bilgi ve beceriyi kazandırmalı demiştik.
Avrupalı teorisyen bir yazar;” bir milleti yıkmak mı istiyorsunuz? Topla-tüfekle hücum etmenize gerek yok,EĞİTİM SİSTEMİNİ DEĞİŞTİRİN yeter” demiştir.Bu fikir de eğitime verilmesi gereken önemi bir kez daha ve ciddiyetle ortaya koymaktadır.
Evet eğitimimiz “yerli ve milli” olacak ,çocuklarımız şahsiyet kazanacak .Üstün vasıflı, uyanık,kendini bilir, dostunu- düşmanını tanır- bilir.Vatanını –milletini satmaz, sağlam bir inancı vardır,.Din tüccarlarına, sahte şeyhlere ve hocalara pirim vermez.Vatanını ve milletini yüceltme ideali ile dopdoludur, öyle olmalıdır.
Eğitimin önemini bu şekilde ortaya koyduktan sonra pratikte eğitim ve öğretimle ilgili bazı hususlara da dikkat çekelim.:
1-Ortaokul ve Liselerimizde ders sayısı çok fazladır,16-17 ders.Ders sayısı onu geçmemelidir, böylece çok şey öğreteceğim diyerek , yarım-yamalak şeyler öğretmekten uzak durulmuş olur.Ayrıca çocuklarımızın sırtındaki-sırt çantasındaki yük azaltılmış olur ve kambur olmaları engellenir.Tabii ki kafalarındaki gereksiz yükler de azaltılmış olur.
2-Din dersleri; çocuklarımıza sağlam inanç,hesap-kitap ruhu ile beraber, vatan-millet- devlet sevgisi ve bağlılığı verecek şekilde yeniden gözden geçirilmeli; müfredatı, çocuklarımızı eksik hatalı bilgilerden arındırılacak şekilde yeniden düzenlenmelidir.Çocuklarımızın DİN adına kandırılmalarını önleyecek bilgiler konulmalıdır.DİN-İNANÇ konusunda DİYANET-DEVLETİN otorite kabul edilmesi sunulmalıdır, verilmelidir.tekraren sahte şeyhlere ve hatalı inançlara sapmaları önlenmelidir.
3-Tarih dersleri;milli tarih olarak yeniden yazılmalı.Tarihi geçmişimiz ,geleceğimize ışık tutup ,yol gösterecek şekilde hatalı bilgilerden arındırılmalı, kuru bilgiler ayıklanmalıdır.Milli tarih ŞUURU
, VATAN –MİLLET AŞKI, BAĞLILILĞI verecek şekilde yeniden yazılmalıdır.
4-Türkçe- edebiyat dersleri de güzel dilimizi en güzel şekilde yazacak ve konuşacak şekilde öğrencilerimize verilmeli, verilmesi sağlanmalıdır. Çocuklarımız argodan ve kelimeleri yabancı aksana uydurarak bozuk konuşmaktan kurtarılmalıdır.Diğer taraftan varsa diğer derslerdeki vatana-millete, dine- devlete aykırı fikirler, inanç ve ideallerimize aykırı fikir ,görüş ve yazılar da ayıklanmalıdır.
5-Okullarımızda her öğrenciye YABANCI DİL öğretmeye çalışma anlayışından da vazgeçilmelidir.Kitabi, aksan ve fonetik kazandırmayan,pratikten uzak,zorlama yabancı dil eğitimi bırakılmalıdır.İlk okuldan yüksek okul mezuniyetine kadar devam eden –hegemonyacı –asimilasyon algısı veren, yabancı dil eğitimi yerine; sadece yüksekokullarda ,isteyene ve ihtiyacı olan öğrencilerimize LABORATUAR ORTAMINDA –ADAM gibi yabancı dil eğitimi verilmelidir.
Ayrıca yine eğitim ve öğretimle ilgili olarak; okul formalarındaki fahiş fiyat ve vurgunlardan velilerimiz ve çocuklarımız korunmalıdır.YİNE daha önce tespit edilen, okul malzemelerinde(çanta,kalem kuttu,vs) ve oyuncaklarda – ayakkabılarda ; KANSEROJEN maddeler iyi tespit edilip bertaraf edilmelidir.
Sözü özü göz bebeğimiz-geleceğimizin garantisi- çocuklarımızı küçüklükten itibaren iyi bir kişilikle yetiştirmeye çalışalım. Eğitimin ailede başladığını unutmayalım.Bayrağımızı, vatanımızı, milletimizi sevmeyi; şiir ve şarkılarla- küçükten evde vermeye başlayalım.Ana –babasına itaatkar,vatanına –milletine bağlı çocuklarımızla, gençlerimizle;darbesiz, terörsüz mutlu bir gelecek dileklerimle…