Değerli eğitimciler, sosyologlar, psikologlar, devlet yetkilileri nasıl önleyeceğiz bu kadına şiddeti? Gün geçmiyor ki bir kadın öldürülmesin, ya da kadına şiddet ,darp yaşanmasın.O da basına –medyaya yansıyanlar,duyulmayan, haberimizin olmadıkları ayrı.
“Filan CİNNET geçirdi,23 yaşındaki karısını, kucağında bebeği ile öldürdü.”Boşanma kararı alan eşini baba evinde anne ve babası ile birlikte taradı”. “Anlaşamadığı karısını 17 bıçak darbesi ile hastanelik etti.”gibi sık duyulan haberler,vicdanlarımızı sızlatıyor.
Bunlar içimizi burkan ,kan donduran ve gazetelere yansıyan olaylardan birkaçı.
Haberleri okurken tüylerimiz diken-diken oluyor. Maalesef bu olaylar , kadına en yüksek değeri veren İSLAMIN yaşandığı ülkemizde oluyor.”Cennet anaların ayakları altındadır” diyen bir dinin yaşandığı ülkemizde cereyan ediyor.
“cinnet geçirdi”. Bu yürek burkan haberlerin başlangıcı.” Cinnet geçirdi eşini katletti”,”cinnet geçirdi,çocuklarını öldürdü”, “cinnet geçirdi intihar etti”.”cinnet geçirdi…..”
Ne demek “cinnet geçirmek” .Bu tür insanların iç hali, ruh hali nedir neden CİNNET geçirir insan?Bu, bir anlık bir şey herhalde.Ama “bir insanı öldüren bütün insanlığı öldürmüş gibi olur.” Diyen bir dinin insanları, hesabı- kitabı, ALLAH korkusunu nasıl unutur,nasıl bu kadar vicdansızlaşabilir?Nasıl bu kadar canavarlaşabilir? Bu nasıl bir ruh hali? Allah korkusu,hesap- kitap, cennet- cehennem bilgileri ile eğitilmiş insan ,bir vicdan; bütün bu bilgilerden,İslam’dan ve Allah korkusundan bu kadar kolay sıyrılıp cana kıyabilir mi, kucağında çocukla bir anneyi katledebilir mi?Allah böylelerini ıslah eylesin.Kindar ,zalim kullarını, başkalarına zarar vermekten uzak eylesin.
Bu kadın cinayetlerinin büyük bir çoğunluğu boşanma ,aldatma gerekçesiyle işleniyor. Diğer taraftan kaçırılan,tecavüz edilip öldürülenler de işin ayrı bir boyutu.
Bu arada aile içi kadına şiddette ve öldürme olaylarında o ailelerin çocuklar ayrı bir problem.Ruh halleri allak-bullak olan çocuklar,büyüdüklerinde şiddete hazır,şiddete meyilli insanlar olarak topluma karışıyorlar, karışacaklar.Anne ölmüş, baba hapiste aile dağılmış,çocuklar sağda-solda perişan.Sokaklara düşenler,uyuşturucu kurbanı olanlar…Bu şiddet içinde büyüyen çocuklar ayrı bir yazının konusu.
Uzmanlara göre, ailede eğitim eksikliği, geçim sıkıntısı,sevgi bağlarının zayıflığı,içki ve uyuşturucu alışkanlığı, aile içi şiddetin ve kadına şiddetin genel-temel sebepleri olarak görülmekte ve sayılmaktadır.Bence en temel sebep- esas sebep; EĞİTİM eksikliğidir.İnsanlarımıza ALLAH korkusunu, vicdan ve merhamet eğitimini yeteri kadar verebilsek; “bu dünyanın hesabını bizden isterler” düstüruyla insanlarımızı yetiştirebilsek,herkese “yaratandan ötürü” merhamet edebilmeyi öğretebilsek; toplumsal bir yara olan bu kadınlarımıza yönelik şiddet ve cinayetleri büyük ölçüde azaltabiliriz.
Okullarımızda din dersi konuları arasına ; evlenme-boşanma,sevgi- merhamet konuları eklenebilir.Kitle iletişim araçlarına eğitici programlar konulabilir konulmalıdır.Film ve dizilerde bu ”kadına şiddet” konuları işlenebilir, işlenmelidir.
Velhasıl toplum yapımızı bozan,aile yapımızı yıkan bu kadına şiddet ve cinayet vakalarına; başta devlet,eğitimcilerimiz,toplum bilimcilerimiz ve psikologlarımız kafa yormalı, çözüm üretmelidirler vesselam.