Neden ilk okuldan itibaren bütün öğrencilerimize-çocuklarımıza yabancı dil, özellikle İngilizce öğretmeye çalışıyoruz? Daha önce yabancı dil öğretimi orta okul birden başlıyordu.
Milli Eğitim Bakanlığı bu öğretim yılı başından itibaren ilkokul dördüncü sınıftan İngilizce öğretimine karar verdi ve uygulanıyor
2015 Verilerine göre ;ÖSYS ye müracaat eden toplam lise mezunu 2 126 670 tir. Bunlardan 893 000 i üniversitelere kayıt yaptırabilmiştir.(iki yıllık ve açık öğretimler dahil).Yaklaşık %48 i.Yani lise mezunlarımızın yarıdan fazlası yabancı dile ihtiyaç hissetmeyecek ara işlere yöneliyorlar Üniversiteye girenlerin ne kadarına yabancı dil gerekli olduğu da ayrıca sorgulanmalıdır
Acaba biz İngiliz hegamonyası altında mıyız ?Birileri bize” illa herkese İngilizce öğreteceksiniz diye” dayatma mı yapıyor?Peki bu çocuklarımız kitabi yabancı dil öğretimiyle
Yabancı dil öğrenebiliyorlar mı , yoksa lise mezunu olduklarında,bütün bildikleri “havar yu ne var yu “dan mı ibaret? Kullanmayacaklarsa ,gerekmiyorsa neden bütün öğrencilerimize yabancı dil öğretmeye çalışıyoruz?Hele –hele henüz Türkçemizi, kendi dilimizi doğru –dürüst öğrenememiş çocuklarımıza yabancı dil öğretimi dayatmak.Lise mezunlarımızın çoğu resmi makamlara dilekçe yazabilmekten aciz.
Bizim nesil orta okul 1. sınıftan itibaren 3yıl ortaokul,3 yıl lise, 4 yıl yüksek okul olmak üzere on yıl yabancı dil öğretimi gördük Ben de iyi Almanca öğrenenler arasındaydım.1977 Yazında sınavı kazanarak üç aylığına uluslararası stajyer öğrenci değişimi şimdi( ERASMUS ) Programı çerçevesinde Almanya’ya gittim . kendime güveniyorum, iyi Almanca biliyorum ya,herkesle rahat konuşurum zannediyorum. Ama ne yazık ki çok kelime bildiğimi zanneden ben ,beş- on kelimeden fazla bir şey konuşamadığımı ve anlayamadığımı gördüm. İşte bizim kitabı, laboratuar ortamından uzak 9-10 yıllık yabancı dil eğitiminin çok cılız kaldığını gördüm.
Yani sayın eğitimciler, Milli Eğitim ve Öğretim işiyle uğraşanlar;Allah aşkına nereden çıktı bu yabancı dil öğretimini ilk okula hatta ana okuluna kadar indirme işi?Kim nasıl karar veriyor, nasıl araştırma yapılıyor?Bu haliyle lise sona kadarki yabancı dil öğretimi; çocuklarımızın kafalarına ve sırtlarına yük olmaktan başka bir işe yaramamaktadır. Gelin,Lise mezunu öğrencilerimizi pratik bir yabancı dil konuşma testine tabi tutalım, bakalım; kaç cümle kurabilecek,konuşabilecekler.Böylece yaptığımız yabancı dil öğretiminin kaç para ettiğini görürüz.
Neden bu hegemonyacı yabancı dil öğretim anlayışını değiştirmiyoruz,neden sadece yüksek okullarda ve sadece ihtiyacı olan öğrencilerimize adam gibi öğretme yolunu seçmiyoruz?
Yabancı dil öğretimi; ihtisas haline getirilmeli ve belli yüksek okullarda ( ki zaten Filolojiler var) öğretilmelidir.Ama az zamanda laboratuar ortamında , kuralına, aksan ve fonetiğine uygun olarak, tabiri caizse “adam gibi” öğretilmelidir.Ayrıca yabancı dil öğretiminin asimilasyona sebep olmasına fırsat verilmemelidir.Yüksek okul mezunu olan çoğu gençlerimizin yabancı hayranı ve yabancı ülkelere kapak atma heveslisi oldukları göz ardı edilmemelidir.Gençlerimizin Milli benliklerini kaybetmelerine fırsat verilmemelidir
Hasılı, bu yabancı dil öğretimi; yeniden gözde geçirilmeli; herkese değil, ihtiyacı olana yüksek okullarda, kısa zamanda gerçek yabancı dil öğretimi verilmelidir.Çocuklarımızın kafaları boş yere meşgul edilmemeli, onun yerine;TÜRKÇEMİZ, ve matematik ,fizik , kimya,astronomi dersleri buluş yapacak düzeyde öğretilmemeli.FATİH’LER yetiştirecek şekilde eğitim verilmeli,”yarım doktor candan ,yarım imam imandan eder “espirisine düşülmemelidir.