Aslen Akşehirli sayılır. Ailesi Harput'tan gelen eski müftülerden Harputlu Ömer Efendinin 3 oğlundan en küçüğüdür. H. 1283'te Akşehir'de doğmuşsa da, nüfustan düzeltilme sureti ile doğum tarihi H.1281 yapılmıştır.
İlerde büyük adam olacağı her halinden sezilen bu oğluna babası ayrı bir dikkat gösterirdi. Hatta doğduğunda bile, doğumu yaptıran "ebe"'nin bu yönde sözler söylediği rivayet edilirmiş.
7 yaşından Kuranı ezberleyip hafız olmuştur.14 yaşına kadar diğer ilimleri babasından okumuşsa da, tahsil için H. 1297 Uşak'a gider. Bir müddet orada okuduktan sonra da 1301'de oradan Konya'ya geçip Meşhur Kadınhanlı Hüseyin efendide tahsiline devam eder. Nihayet hocaları Hüseyin efendi 600 talebeden, aralarında hocamız Mustafa efendinin de bulunduğu 60 talebesine "Sizin tahsiliniz tamamdır." diyerek 1308'de memleketlerine gönderir. Bu talebelerin nelerle meşgul olduklarını araştırdıktan sonra 1311'de icazetlerini ( diplomalarını) da arkalarından gönderir.
Hoca Mustafa Efendi Akşehir'de rüştiye mektebinde (ortaokul) öğretmenlik yaparken bir taraftan da babasının bıraktığı medrese de dini ilimleri okutmaya devam eder. Medreseyi daha da genişletir. Vakfiyesini yaptırır, gelirinden öğrencilere de yardım edilmesi gibi şartları koyduru.
MUSTAFA EFENDİNİN MEBUS VE MÜFTÜ OLUŞU
Harputlu Mustafa Efendi Akşehir'de o derece sevilmiş ki, öğretim ve eğitimle meşgul iken 1324'te mebus olmuştur. O günün başkenti İstanbul'da ki mecliste 4 sene mebusluktan sonra Akşehir'e döner ve M.1916'da istifa eder. Fakat bir sene sonra da Müftülük vazifesine getirilmiş ve vefatı olan Rumi 1336- M. 1920 senesine kadar bu görevini devam ettirmiştir.
Müftü Mustafa efendi yaratılıştan gelen bir karakterle çok çalışan, çalışmayı da çok seven birisiydi. Talebenin yetişmesi ile çok ciddi şekilde meşgul olmakla beraber, özellikle çeşitli ilim dallarında çok ta kitap yazmıştır. Sadece Kelam( İnanç Bilimleri) ilmine ait yazdığı kitapların sayısı 12'yi bulmuştur. Ne yazık ki eserleri basılamamıştır.
Hacı Mustafa Efendi, yalnız dini ilimlerde değil, müsbet ilimlerde de çok yetişmiş bir bilgindi. Tefsir sahibi Hadimli M. Vehbi efendi seviyesinde bir ilim adamı olduğu söylenirdi. 40 yaşından sonra Almanca ve Fransızca'yı ana öğrenmişti. Zaten Arapça ve Farsça'yı ana dili gibi konuşurdu. Ayrıca kendisi çok güzel hattat olup, güzel yazı yazmada ustaydı. Mustafa Kemal Atatürk'ün kendisini takdir ettiği söylenir.
Mustafa Efendi yaşlı sayılamayacak bir yaşta dünya hayatına veda etmiştir. 1920 miladi yılında ruhunu teslim eden Müftü Harputlu Hacı Mustafa Efendinin mezarı Akşehir'de Nasreddin Hoca Mezarlığı'nda çarşı tarafında ki giriş kapısından girince hemen sağ taraftadır. Mütevazi kabir taşı yazısı şöyledir. "1920 Akşehir ulemasından Müftü Hacı Mustafa Efendi "
Mekanı Cennet Olsun.(AMİN)
Not: 50-60 Sene önce ben Akşehir'de öğrenci iken bu zattan,"Asılan Müftü" diye anılır idi.Ancak bu son yıllarda böyle bir anılma görülmemektedir.Vaktim olmadığı için Asılmasına dahil araştırma fırsatı bulamadım.