Cennet mekan Nasreddin Hocamızın bir fıkrası ile başlayalım konumuza: Hocamız testiyi çocuğuna verirken sırtına birde şaplak indirmiş. Görenler, çocuğa niye vurdun demişler. Hoca da: Testiyi kırmasın diye vurdum deyince, komşular: Daha testiyi kırmadı ki diyerek Hocayı sıkıştırmak istemişlerse de Hoca Efendi: Testiyi kırdıktan sonra vursan neye yarar diyerek sözü bağlarken, ereken uyarının altını çizmek istemiştir. Bir takım istenmeyen masraflar yapılmadan bende erken uyarı görevimi yapayım diye bu konuyu şimdiden yazmak istedim. Toplum üzerindeki sorumsuzluk ve vurdumduymazlık görüntülerinin insanı şaşırtacak seviyeye geldiği gün gibi aşikardır. Bu günkü güçlü devletler koskoca imparatorluğumuzu yıkıp dağıttıktan sonra bile, üç kıta‘ya adalet ve medeniyet götüren atalarımızın torunları olan bu millete avuç içi kadar kalan Anadoluyu dahi çok görüp onu da parçalama amacını gütmektedirler. Yıllardan milletimizi çeşitli gruplara bölerek birbiri ile çarpıştıranın diş mihraklı güçler olduğu çoktan anlaşılmıştır. Öyle ise; Milletimiz için mali hesapların düzeni ve tarih değişiminden başka bir mana taşımayan, hristiyanlığın kutsal NOEL kutlaması olan israflarına ve serkeşliğine hala devam mı edilecek? Herkesin ağzına sakız misali geçim sıkıntısı yakınmaları varken benliği yara almış zengin-fakir bir kısım insanımız gene israf ve günah bataklığına mı dalacak? İtiraf edeceğimiz değerlerimiz ve değerlerimizden yoksun bir millet imişiz gibi, hristiyanlığın efsanesi olan noel baba görüntüleri ve canına okunan körpe çamlarla mekanların süslenmesi hala medenilik ve ileri görüşlülük mü sayılacak? İçkili, kumarlı, danslı, bayılmalı, ayılmalı olan böyle neşeli halleri aleyhin de yazılıp konuşulmasın da yakışır alır mı diyenler olabilir ? Yılbaşı kutlamaları dini değil, milletler arası bir kutlama şenliğidir gibi uydurmacının arkasına gizlenmek isteyenlerde bulunabilir.Fakat, İstanbul’daki Fener Patriği Dimitrios Papadopulos ( geçmişte): Yılbaşı kutlamaları demek olan noel yortuları hristiyan aleminin bayramıdır. Neol Baba da hristiyan aleminin sembolüdür, diye İstanbul basınına beyanat vererek aramızdaki boşvermişcileri yalanlamıştır. Batını teknikte ileri olması yanlış anlaşılmamalıdır. İlim ve teknik ile inançların karışımı kültür aynı şeyler değildir. Birincisi insanlığın kültürleri o derece benimsemiş ki, toplumumuzda kendi kültürümüz adeta sığıntı durumuna düşmüştür. Dağlının gelip bağlıyı kovamsı misali günlerce hatta haftalarca evvel tv kanallarında, noel babalı görüntüler bunu perçinlemiyor mu? Kısaca: Müslüman Türküm diyen kardeşlerime, milli birlik ve kültürümüzün devamı için şöyle seslenmek istiyorum: Yılbaşı kutlama toplantı ve eğlencelelerini bizim olmayan daha başka adetleri ve tavırları bırakıp, atalarımızı cihanın efendisi yapan, fakat üzeri külleri kapanmış olan, inançlarımızla da kaynaşmış kendi gerçek kültürümüze sahip çıkarak taklitçilikten kurtulup kendi öz benliğimize kavuşalım. Kurtuluş bundadır. Yılbaşı masraf ve eğlencelerine katılmamakta bunu ilk adımıdır.