İnsanoğlu olarak doğuşumuzdan itibari hep bir merak doğrultusunda sorgulamış,araştırmış ve buna mütevellit icatlar ve buluşlara ulaşmışızdır.
Bu buluş ve icatlar sayesinde gündelik hayatımızda bir çok şeyi,kimi zaman daha ekonomik kimi zamanda daha az hareket ederek yapabilir olduk.Düşünüldüğünde insani fıtrat doğrultusunda ne kadar hoş gelsede farketmeden bizde aslolan insanlığımızın kendi buluşlarıyla kendi benliğinden vermesidir.
İlk zamanlarda bu buluş ve icatlar olağanüstü bir durummuş gibi karşılanmışsada günümüzde sıradanlaşmaya başlanmıştır.Bunun doğrultusunda insanın kendi benliğiyle savaşı başlamış ve bu doğrultuda insanın içsel kişilik çatışmaları topluma indirgenmiştir.Bu doğrultuda kendini bir yere yerleştirememe,nitelendirememe ve bunların doğrultusunda kendini ifade edememe gibi problemler doğmuştur. Kendi haricindeki insanların benliklerini hiçe sayma kendini üstün görme günümüzün en büyük problemi haline gelmiş,insanlığımızın birbirine olan tahammülü ve samimiyeti kalmamıştır. Mehmet Akif Ersoy’un ümitvari sözcükleri ile dile getirdiği Asım’ın nesli kavramı bir anlamlı kavram olmaktan çıkıp günümüzde,anlamını yitirmeye başlamıştır.Bu yüzden milletten öte insan olarak çok iş düşmektedir. Asım’ın neslinin üzerini bir ot yığını gibi kaplayan karmaşık kişiliklerden temizlemek için öncesinde kendi benliğimizi yaşatıp bunun doğrultusunda iyilik,hoşgörü,yardımseverlik gibi olguları benliklerimizin düsturu oldurmalıyız.Her bir benlik bir insanı kurtarabileceği gibi bir insan da diğer insanları kurtarabilecek potansiyele sahip olduğunu unutmamalıyız çünkü bu potansiyel fıtratlarımızda mevcuttur yeter ki biz farkında olalım…
YORUMLAR