31 Aralık Perşembe günü işe gitmek için hazırlanırken eniştem ölüm haberini verecekti dedemin, annemi aradı Uygar ailesi için hem ailenin büyük kardeşi olan yani annem hülya, eniştem şu şekilde anlatarak; "Abla babanız hasta acilen Patnos'a gelmeniz gerekli" olduğunu söyledi. Annem dayanamayıp kardeşime verdi telefonu ölüm haberinin sebebini kardeşim öğrendi, ölüm sebebi kalp kriziymiş, Eniştem anneme babasının ölümünü açıklayamadı yoksa 18 saatlik yol çekilmez hale gelirdi. Hemen annem hızla hazırlanıp amcamın oğlu Atilla bey Yunak- Polatlı-Cihanbeyli yol ayrımına kadar yolcu edip eniştem Nurettin ve Eşi Hamiyet ile annem ve kardeşimi karşılayıp Cihanbeyli üzerinden sabah saat 7:00 aralarında Ağrı-Patnos'a doğru yola çıktılar, bende ise Belediye Başkanımız Dr.Salih Akkaya ve heyet bir alışveriş merkezinin açılışına gidilip oradaki açılış fotoğraflarının çekimini yaptıktan sonra Kültür ve Sosyal İşler Müdürüm İbrahim Öncel beye dedemin vefatını anlatarak bir kaç gün izin istedim kırmadı Allah razı olsun kendisinden hemen bir dilekçe doldurarak müsaademi isteyerek öğleden sonra hazırlıklarımı yapmak üzere eve geçtim, öncelikle doğu firmalarından bir şirketi arayarak akşam 17:30'a bir bilet kestirdim. Bir kaç saat sonra Celil beyi arayarak beni otogar'a kadar bırakmasını söyledim her zaman ki gibi beni asla yarı yolda bırakmadı, bir şeyler lazım olduğunda derhal yanıma koştu senin hakkını nasıl öderim bilemiyorum kardeşim, hakkını helal et, hareket saati gelince celil kardeşimle vedalaşıp Ağrı-Patnos yolculuğum başladı,
YOLCULUĞUM SIRASINDA HAVA ÇOK SOĞUK VE KAR YAĞIŞLIYDI
Yolculuğum esnasında Arif Yıldız ve Cafer Daşçı ile tanıştım, çok efendi kişilikleri vardı. Sadece yolculuk esnasında olmasın bu dostluğumuz her zaman muhabbetle sevgi ve hoşgörü içerisinde olsun istedim, onlarda aynı karakterimde oldukları için birbirimizi kaybetmeme adına hemen telefon numaralarımızı akıllı telefonlara kayıt ederek, dostluğumuz başlamış oldu, Cafer Daşçı hatırlamıyorum ama yolculuğu galiba Kayseri yada Nevşehir'di dedem için başsağlığı dileyip benimle vedalaşarak otobüsten ayrıldı. Arif kardeşimle biz bize kaldık, Ağrı kadar benimle misafir oldu, kendisi öyle efendi ki, benim de kanım ona çok ısındı, beraber yedik beraber içtik yani soframızı ayırt etmedik. Diyorum ki, vatandaşlarımız doğunun kötü biliyor, ben yıllardır o yolları gelip gitmişim hiç bir sorunla karşılaşmadım medyalara sakın inanmayalım, doğuda ki vatandaşlarımızın misafirperverliğini batıda o sıcaklığı maalesef göremiyorum yani soğuklar,
AKTARMA SIRASINDA KUZENİM CİHAT VE DAYIM ÜMİT İLE KARŞILAŞTIM
Erzurum Pasinler'e yakın bir dinlenme tesisinde lavabo ihtiyacını gidermeye hazırlanırken bir baktım dayım ümit ve kuzenim cihatla karşılaştım, birbirimize başsağlığı dileyip ağlaştık, müsaade isteyip lavabo ihtiyacımı giderdikten sonra çayımızı içerek malum soğuk hava olduğu için içimizi bir nebze ısıtalım dedik, mola saati bittiğini ilan eden anons ekibi araca binerek yola devam ettik, neyse ki sağ salim 1,5 saat sonra ilk göz ağrısı dedemin evi mele Ramazan'ın evine vardık, ah içim, içim yandı Kürtçe ağıtlarla karşılandık, zor bir durum ben bu acıyı 14 yaşında babamı kaybettiğim için biliyorum benim erken toparlanma süreci oldu. Anneannem ve çocukları, gelinleri, torunları için zor bir durumdu, yarım saat süresince derhal taziye evine geçip başsağlığı dileyip misafirleri 7 gün boyunca karşıladık, gelemeyenler ise bazı köy yolları kapalı olduğu için cenaze evine gelip başsağlığı dilendi.
7 GÜN SONUNDA DEDEMİN KÖYÜ GÖKÇEALİ-AKTEREŞAN'DA KABRİSTANDAYDIK
Köylü halkı bizim erken geleceğimizi düşünerek kapalı olan yolu sabahın erken saatlerinde büyük bir titizlikle yolu açmışlar, bizim batıda olsa karın kalkmasını beklerlerdi galiba! Yine insanlık örneğini yaşamış oldum, Uygar Ailesi olmak üzere bir çok aile mezarlıkta büyük bir üzüntü ile yas tutuldu, sağanak, sağanak gözyaşları, zaman, zaman sinir krizleri yaşandı, neyse ki, bir an önce toparlanmayı bilip yasin suresini okuyup, ardından bir fatiha okuduktan sonra oradaki bir vatandaşın evine misafir olduk, bizim için önceden hazırlanıp yakılan soba baya içimizi ısıtmıştı, evin sahibi öncelikle karnınız aç mı ? diyerek seslendi. teşekkür ederiz şeklinde cevabımız oldu. Ama bir çayınızı içeriz dedik. 30 dakika sonra evden ayrılarak tekrar eve doğru yola çıktık.
1 HAFTA SONUNDA AYRILIK TA ZOR OLDU!
Dönmeyi hazırlanmayı planlarken 11 Ocak Pazartesi günü işbaşı yapmam gerektiğini ev halkına ifade edip bileti 9 Ocak Cumartesi saat 11:00 biletini kestirdim, neyse ki, o gün geldi ve ilk olarak aynı gün içerisinde önce Nurettin eniştem ve eşi Hamiyet teyzem sabah 7:00 ile 8:00 saatlerinde vedalaşarak evden ayrıldılar. Burada darılma söz konusu beni kaldırmak için rahatsız etmek istememişler, keşke kaldırsaydınız vedalaşsaydık, bel ki bir daha yüzümüzü görmeyebiliriz. saat 10:00 sıralarında ise Sadullah eniştem ve eşi Yasemin teyzem de yola çıkmak için vedalaştı ama teyzemin davranışları gitmek istemiyordu maalesef eşi için Ankara'ya dönmek zorunda kaldı ve sıra bana geldi vedalaşma süreci hazırlığımı tamamladıktan sonra ev halkıyla vedalaşıp Sema teyzemleri geçtim orada ütülenecek elbiselerim vardı onları da alıp, eniştem Şahin beye ricada bulunup beni otogara götürmesini istedim, sağolasın enişte bu iyiliklerinizi hiç bir zaman unutmayacağım, vedalaştıktan sonra aracıma binerek sağ salim evime dönmüş oldum.
Hoşça kalın, kalın sağlıcakla