OL OLDA VEFALI OL
Reklam
Reklam
Reklam
Reklam
Yunus Fatih SAĞ

Yunus Fatih SAĞ

NOTLAR

OL OLDA VEFALI OL

30 Ocak 2017 - 14:39

”Dostlarını daima vefa ile hatırla can !
Arayan sen ol, bulan sen ;
Tanıyan sen ol, kucaklayan yine sen.
Kula vefası olmayanın Hakk’a vefası olmaz..! (Mevlana)
Kimseye haddinden fazla değer ve önem vermeyeceksin ki sen sen ol maddiyata değil manaviyata bak.Değersiz insanlara değerinden fazla değer verirseniz
 “Çıkıp tepeniz de tepinir”
Bizde bunu gün geçtikçe öğreniyoruz,görüyoruz ve yaşıyoruz ki bir dost meclisinde konuşurken yaşı küçük olan birinin acayip laflar etmeye başlayınca.Babamızdan gördüğümüz terbiye ile adabı içinde,Kendinden büyük olduğumuzu ima ettik.Daha doğrusu bu güne kadar yaş olarak büyüklüğü hiçbir zaman fazla önemsememiştim. Yaşlanıyor muyum diye düşünüyorum bu aralar.Çünkü bazılarının makamı, koltuğu büyük,Bazılarının maddi durumu ve çevresi büyük…
Bu beylerimiz kendilerinden onlarca yaş büyük olanlarla öylesine muhabbete giriyorlar ki, Hadlerini aşıyorlar .Yahu ederin kaç kuruş desen olmuyor.Adamlığın ne kadar desen o da olmaz.Bunlar ya koltuk ve makamlarına güveniyor,Ve yahut maddi imkânlarına…Hani; Ülkemizde maddi durumu iyi olan bazı tiplerin kendinden büyükte olsa (yaş olarak),Hadlerini aşmakta üstüne yok ya!..Ama garibanlar bilmezler ki;Bir gün o koltuklar, makamlar da,Maddiyatta bir gecede uçar gider.Hani Fuzuli’nin bir sözü vardır:
“Mey biter, saki kalır, her renk solar, haki kalır, Diploma insanın cehaletini alsa da hamurumda varsa eşeklik baki kalır”.
Bizimkilerin çoğunluğu her ne hikmet ise, Muhabbet ettiği, konuştuğu insanın makamı, koltuğu veya maddi durumu ile iş veya siyaset dünyasında ki yeri ile sohbet ediyorlar.Ama bilmezler ki o makamlar, maddiyatlar gider ilk önce kişiliği akabinde yaşça büyüklüğü kalır sonrasında ondan da anlamazlar ise eşekliği…
Bu konuyu neden gündeme aldınız derseniz?.
Bize bu güne kadar her kese, yaşı büyük ya da küçük olsa bile makamı, koltuğu veya maddiyatı ile değil insanlığı ve kişiliği ile muhabbet ettik, saygı gösterdik.
Ama, Yaşımız 50 ye merdiven dayamışken bazı insanların bize karşı burunlarının beş karış havada gittiğini unuttuklarını görüyoruz.
Ayrıca biz VEFALI OLMAYI ÇOK İYİ BİLİRİZ, ADAM OLMAYI DA…
Ama vefadan bi haber olanların bizim karşımızda makam ve mevkilerden destek aldığını görmek, siyasetten güç aldıklarını görmek, resmi kurum ve kurum yetkililerinden güç aldığını görmek bizleri fazlasıyla üzüyor ve endişelendiriyor.
Mesaj kimlere mi?
Bizim adam gibi davrananlara lafımız yok.
Fuzulu’nin sözünde ki gibi; ya eğitim, ya renk ya da mey bitmeden, hamurunda adamlık olanlar dışındaki eşekliğe özenenleredir. Verdiğin sözde vefa edersen, Allah’ta senin ahdini korur. Ahde vefa eden, ahde vefa bulur. Kime niçin söz verdiğini bilen ve sözünü yerine getiren, tenini iplik haline kor, o sözün etrafında dolanır ve ahdini örer durur. Ahde vefa etmek, (verdiği sözde durmak) akılla olur. Çünkü akıl, ahdini (sözünü) hatırlatır, akıl unutkanlık perdesini yırtar. Sözünü yerine getirmemek ahmaklıktandır. Verdiği sözde durmak, temiz insanların işidir. Yalancı dolancı adam, dinde de vefakar olmadığından her an sözünü, yeminini bozar. Şükür ehlinin ve vefa sahiplerinin elde ettikleri hiçbir zaman kaybolmaz. Çünkü talih onların daima peşinden gelir. İnsan bir ağaca benzer, sözü de ağacın köküne. Kökün iyileşmesine, sağlamlaşmasına çalışmak gerek. Bozuk düzen ahid, çürümüş kök gibidir. Kökü çürümüş ağaç meyve vermez. Şeytan gibi hasetçi değilsen dava kapısını bırak da vefa kapısına gel. Köpeğe bir kapıdan, bir lokma ekmek verilse o kapıya bağlanır, hizmetkar olur. Kapıya bekçi kesilir. Ona eziyet edilse, yiyeceği layıkıyla verilmese bile o kapıyı asla bırakmaz. Sen de gönül ve gönül ehlinin kapısından bir hayli ab-ı hayat içtin, gözlerin açıldı unutma.”(Mevlana)

Bu yazı 4898 defa okunmuştur .

Son Yazılar